Suskun















Kuru çalıların yangını gibiydi
Sarı yaprakların dökülmesi kadar aceleci

Gözlerim gelecek hiç yoktan aklına
Öfkeyle bastırdığın dudaklarının kini çözüldüğünde
İçinde esecek rüzgârı pişmanlığın
Gök deviren sözlerin süpürülürken
Susacaksın en büyük konuşmaların yerine