Sokağında


















senin ismin yalnızca benim ismim olsun
başındaki harf baş harfim olsun sonundaki de
sonuma bir dilek olsun isterim

geçerim o izbe sokaklarından hiçbir yer adımlanmamışken
kedilerin en karanlığıyla karşılaşırım her sana gelişimde
ama o tahta kapıya vurmaya korkarım hep
tıkırdatsam kırılacağından değil elbet gürültüden de
yanarım ki nasıl avucumda korlar tutarım sımsıkı
yanar içimin karanlığı ama vuramam gene de tak tak tak

o sokakta sabah geçmez ki öğle olsun
ancak o zaman gözlerine değer güneşin sarısı
çıkarsın merdivenleri sokağa inersin ki bir avuç gök
bir dilim peynir kestirirsin sevdiğimden bir ekmek
yoldan geçermiş gibi yere bozukluklarımı düşürmüş gibi
bakarım aşağıya aşağıdaki dünyanın ta derinine
yalnız beyazcamın solgun ışığını görür bu göz
lakin senin sesini duyarım: bir gün de rahat bırak

hiç gece olmaz mı derim bu çatıda
sanki yüksekte dengeleri farklı mı olur alemin
bir intihar boyu tüterken sigaram beklerim tıpırtını
çıkmasan gitmesen o yerlere iyi ama
az sonra gelir yankılanan kalbime ritimli sesin
bakmaktan başka elimden gelen yok ki
ben asıl buna yanarım senin her gece gidişine değil
terliklerin işler içime tap tıp tap tıp

senin ismin yalnızca benim ismim olsun
başındaki harf baş harfim olsun sonundaki de
sonuma bir dilek olsun isterim

1 yorum: